2011/03/29

Hoşgeldin Bahar




Image and video hosting by TinyPic

Bahar önce kar ile dondurarak sonrasında bir anda içimizi ısıtarak geldi.
Aklıma Hoşgeldin bahar lalalala, hoşgeldin dostum lalalala şarkısı geldi.
Türk filmlerinin en mutlu anlarında koydukları şarkılardan.
Hani sevdicekle kırlarda piknikli neli.
Ben bilmem o olayları izledim sadece.
Image and video hosting by TinyPic

Tatlımız bizim son zamanlarda en favorimiz, sevdiceğimiz.
Image and video hosting by TinyPic

Image and video hosting by TinyPic

Şimdi artık tarif listesinin fotosunu çekeceğim böyle, yeni bir yemek defteri yaptım kendime, onunla haşır neşir olacağız.
Öncelikle şerbeti yapın, kaynatıp altını söndürün. Bu sırada şarkıyı mırıldan, oraya babamın hayrına koymadım, olumlu olucaaazz pozitif olucaaaaz! lalalalalala!
Keki için yumurta ve şekeri çırpıp, içine sıvı yağ, ceviz, galeta unu evet un yerine galeta kullanıyoruz bir nevi çakma ekmek kadayıfı oluyor, kabartma tozu, vanilya ekleyip fırın tepsisine yada borcam varsa ona döküp fırına atıyoruz. Fırından alınca şerbeti dök ve bir yandan onu çekmesini bekle, diğer şarkıya geç bence.

Kreması için, unu ve sütü koyup pişir, kaynayınca altını kapatıp, krem şanti ve vanilyayı ekle ve mikserle birkaç dakika çırp.
Sonra kekin üstüne kremayı dök, işte budur.
Kreması az şekerli oluyor ama hiç anlamıyorsunuz.
Image and video hosting by TinyPic
Image and video hosting by TinyPic

Ve ben bir yandan yeşilçay ve tatlımı yerken bir yandan da,
"Hadi Hayal Kuralım" defterime güzel bir bahar günü olmasını istediklerimi yazmaya niyetlendim. Ama sonra düşündüm istediklerim bu sofrada zaten.
Güzel müzik, güzel yiyecekler, mis gibi hava.
Image and video hosting by TinyPic
Image and video hosting by TinyPic


Müzikler kısmında Yeliz ve Emilie Simon bizi karşılıyor. Hoşgeldin Bahar 1974 tarihli Çiğdem Talu'ya ait. Ve Yeliz'in bence en güzel şarkısı. Gülşen Bubikoğlu, Aytaç Arman ve Hulusi Kentmen'in oynadığı Cici Kız filminde çalıyor ve biz bir daha hayran oluyoruz Gülşen ablaya.

Emilie Simon'un Flowers'ına gelirsek, tam aşık budala kız şarkısı. Düşünce ben bir erkeğe çiçek alır mıydım? Hayır! :)
O bana alsın ister miydim?
Sanmam.
Bu şarkı ama pek şirin güzel, onu es geçmiyoruz. Emilie'nin yanılmıyorsam kendi ismini taşıyan 2004 tarihli albümünün 9. şarkısı.

Emilie'ye bakınca çok zarif bir fransız kendisi, şarkıları sanki çiçek kokulu insanı dinlerken çiçek bahçesine sokuyor neredeyse. Çocuksu ve yumuşak sesi ile böyle güzel bir sabaha çok iyi eşlik ediyor.

Image and video hosting by TinyPic

Bu tatlıyı mutlaka yapın derim çok baştan çıkarıcı.

Afiyet olsun, İyi dinlemeler...

2011/03/28

Star Wars Cupcake Tasarımları


Böyle olayların hastasıyız!
Bir cupcake sever biri olarak edinmek isterim.

Image and video hosting by TinyPic

Image and video hosting by TinyPic

Image and video hosting by TinyPic

Image and video hosting by TinyPic

Image and video hosting by TinyPic

Image and video hosting by TinyPic

2011/03/27

Jö Tem Ekler!

Serge Gainsbourg et Jane Birkin - Je t'aime moi non plus

Image and video hosting by TinyPicImage and video hosting by TinyPic


Kızım allahsızsın dediğinizi duyuyorum valla ne yemiştik, resmen son lokmada ölüyordum itiraf.
Ev ekleri rullaz, çünkü o çok, o gidip gelip yemeçli. Dışarı ekleri hemen biten gözde yaş gönülde bir daha alsam mı, yok üşendim şimdi kim çıkacak dedirten bir şey. Ev ekleri için buzdolabına gidersiniz anca, ona da üşenirseniz anneannemin güzide sözünü söylerim ama burası yeri değil, nimetlerin olduğu yer burası çarpılırım sonra Tom Yorke ve Hayko gibi müziğe vururum kendimi( Tom York apaçi oğlum günleri çok geride kaldı, dalga geçtik bitti gitti)

Image and video hosting by TinyPic

Şimdi sen yapmaya yeltenen kişilik, gözünü aç bana iyi bak!
Su ile yağı kaynatıyorsun bir güzel, o sırada git bir kahve iç, sevgiline telefonda bir güzel saydır (nasılsa ekler yapıyorsun, kalbe giden yol olduğuna göre dominant sensin;)
sonrasında içine unu koyup pişir.
O sırada ne yapacağına karışmamaya karar verdim, hem bananeyse.
Soğuduktan sonra teker teker yumurtaları kırıp çırpmaya devam et, sonrada tepsiye aralıklı bir şekilde dök.
Bizde muffin kalıpları var şekilsiz eklerlere son dedik, ama öbürküsü çok büyük oluyordu o daha bir verimli oluyordu falan.

Bu arada fırının kapağını hiç açmadan pişir. Benim gibi merak ve kedi olayını icra etme.

Sonra pişince Cream'ole'yi biraz katı çırparak, içlerini onunla doldurun (muzlusu über güzel oluyore)
Bitter çikolatayı benmari antoinette usulü (bence bunun isim anası da bu hatun, pastacılık işine çok bir damgasını vurmuş)
O değil olabilir bak hiç düşünmemiştim, şu postu bitireyim googlelayacağım, bakayım bir benmari usulünün altında yatanları.
İşte bitter çikolataları yada işte ne seviyorsanız o çikolatayı eritin, eklerler ile buluşturun.

Şimdi o anlattığım usül hafif oluyor, ama derseniz ben bol çikolata istiyorum, çılgınlık istiyorum şehvet istiyorum o zaman sizi çikolata sos kısmına alalım. Paket çikolata sosu yapın, onu anlatmayayım isterseniz, paketin arkasında ne ne değildir yazar zaten.

Şimdi diyorsun okuyucu ohh cream oleler, hazır çikolata soslar, gözünü de devirdin bir güzel.

Vallahi bizde böyle, beğenmeyen yemesin(pis pis devirdim bende gözümü, neyim eksikmiş)
Bu tip sosların kıvamları benim tam istediğim kıvam oluyor, yoksa boş vaktim çok hıh!


Image and video hosting by TinyPic

Şimdi okuyucu benim gibi gözün dönüp, çikolata sosu boca edersen eklerin üstüne sonuçları mide fesadından bir dakika önce kıvamına gelme oluyor ki tavsiye etmiyorum.
Az dök o sosu üstüne kaçmıyor eklerler.
Image and video hosting by TinyPic

Ve Müzikler kısmımızda Jane Birkin ve Okan Bayülgen çakması (.p) Sergei konuk oluyor.
Ben ekler yerken aynı bu kadın gibi oluyorum, bazende Serdar Ortaç jööteeem ille de jöö teeem desem de favorim bu şarkı.


Image and video hosting by TinyPic

Neyse gece gece çok geyik yaptım, anlatırken canım istedi, rejime girmiştim tam.

Afiyet olsun...

2011/02/19

Yağmur, İrmik Helvası, Kahve ve Seyyan Hanım.



Dışarıda yağmur var, elime aldım kahvemi ve helva önümde romantik bir ortamda, iç acıtıcı bu şarkıyı dinleyip kendime işkence ediyor muyum?
Kısmen.


Yağ, irmik ve fıstıkları(fıstıkların rengi değişene kadar) kavurun. Sütle suyu kaynatıp, kavurulan karışıma katıp, kapağını kapatıp, 10 dakika dinlendirin. Sonra şekeri ilave edip, 10 dakika daha demlendirin. Ayriyeten bu karışıma vanilya da ekleyebilirsiniz.
Tamamdır.




Müzikler kısmına gelince şarkımız benim en sevdiğiklerimden.
Zaten Seyyan hanım diyince akan sular duruyor.
Ama onun şarkılarını ben sadece ondan dinlemeyi seviyorum. Başkası söyleyince aynı etkiyi vermiyor bana göre.
Özellikle de, Sülümanımız Halit Ergenç söyleme gafletine bir daha düşmesin ne olur.

Bu aralar zaman zaman takılıp kalıyorum bu şarkıya. Her cümlesi, kelimesi bana çok yakın geliyor, yazanı çok çok çok iyi anlıyorum...

"O gözler bana eskisinden yabancı
Gönlümdeki bu sevda hiç dinmeyen bir acı
Ruhumun kederinden gözlerim yaşla doldu
İnliyorum derinden bana bilmem ne oldu

En candan arkadaşım ruhumu saran gece
Ben kime bağlanmışım ağlıyorum gizlice...

Kimsesiz karanlıklar derdime şifa verin
Kalbimde ki yaralar daha çok daha derin"




Bu şarkıyı bulabiliyorsanız plaktan dinleyin, alın elinize kahveyi, helvayı yapın ve yağmuru izleyin, şarkının tadına varın.

Afiyet olsun, İyi dinlemeler...

2011/02/16

Peri Tozu Kurabiyesi





Evet yemek insanları, sürekli tıkınanlar, buradaki fotoğrafları görüp bana sövenler hepinizi özledim. Hayır bir yere gitmedim, evet yemek yaptım fotoğraf çektim ama post yazmaya üşendim (burada domatesler, yumurtalar fırlatılıyor kafama)

Şu an bu post'u yazarken aynen şarkıyı dinleyip kurabiyeyi mideye indiriyorum.

Annem geçen kuzene sormuş "Peri Tozu kurabiye yer misin?" diye, çocuk tuhaf tuhaf bakıp,
"O ne demek?" demiş.
Syco'nun uyduruğu yani cevabı. Kurabiye uyduruk değil de, ismini değiştirdim ben. Asıl adı Kavala kurabiyesiydi, ama aklıma gelmiyor neydi ya, neydi neydi diye sinir oluyorum, bende dedim madem ağızda dağılıyorsun o zaman senin adın bundan böyle Peri Tozu olsun evladım. Böylelikle Celtic müziklerine eşlik et, çevrende uçuşan minnoş yaratıklar gezinsin.


Öncelikle belirtmek isterim ben kurabiye sevmezdim. Hep anne ile gidilen günlerde teyzeler çeşit olsun diye yaparlarya, çocuk haliyle nasılmış diye ısırık alıp "ıyyy" diye bırakırdım. Hele klasik un kurabiyesi, benden uzak ol!
Bunu da Nalan abla getirmiş, yine niyeyse bir ısırık aldım. Kesin "ıyyyy" olacağım derken birden eridi gitti, alla alla diyip bir tane daha ve bir tane daha derken kahve geldi yanımıza, bir müzik açtım, kurabiyeler bitti.
İlk defa bir kurabiye ile uzun soluklu ilişkimiz oldu ve devam ediyor halen dolu dizgin. Ben bu postu yazarken oda size bakıyor(du)


Yapımı bi kere süper kolay. Malzemesi de az. Hemen şip şak oluyor.

Şimdiiii ister tereyağlı, isterse margarinle yapın. Lakin ben margarin derim, daha hafif oluyor.
Oda sıcaklığında eriyen margarin yada tereyağa, kabartma tozunu, yumurta sarısını, tuzu, unu ve isterseniz çekilmiş badem veya fındığı koyup iyice yoğuruyoruz, bu sırada tabi ona buna sövmeyin, bu mistik bir tarif (Tuğçe Işınsu kulakların çınlasın) böyle hamurunuza sevginizi falan katın. Sonra da, elinizle rulo gibi yapıp çay bardağıyla kesin kafanıza estiğince.

Ve fırına verin. Üstü pembeleşince çıkarın. Çıkardığınızda mutlaka üstüne bir paket pudra şekeri eleyin (bunu yazmayı unutmuşum, evet o fıkralardaki en can alıcı noktayı unutan insanda benim)
Bu hamur tatsız bir hamur olduğundan ona tadını sıcakken üstüne dökülen pudra şekeri veriyor. Ve aslında peri tozu o işte.

Normal şeker koyduğunuzda kurabiyeleri sert bir hale getiriyor, ama bu şekilde ağızda dağılıyor sihirli bir şekilde.
Müzik İstanbulda bir dönem metro istasyonunda çalan,
The Caravan Band'ın One More Tune Before The Road albümünden "Fairy" şarkısı
Dinledikçe keşke onlara denk gelsem ne iyi olur dedim.
Aslında bu folk tarzını pek seviyorum ben. Hatta blogda bundan sonra çok fazla yer verebilirim, eski dinlediklerimden falan.


Kahve ile, iyi tıkınmalar, iyi dinlemeler...

Afiyet ola!


2011/01/28

Over the Rainbow/ Marshmellow'lu Pasta


Somewhere over the rainbow way up high
And the dreams that you dream of once in a lullaby
Somewhere over the rainbow bluebirds fly
And the dreams that you dream of, dreams really do come true





Annemin doğum günüydü kaç zaman önce. 26 Aralıktı tamam ama koymak kısmet olmadı fotoğrafları. O gün babam dedi kızım bir pasta al hiç uğraşma ama ne bileyim çevremdeki insanların doğum günü olduğu zaman pastahaneden pasta almaktan hiç hoşlanmıyorum. Ortaya düdük gibi bir pasta çıkarıyoruz ve kimse doymuyor. Bizde genelde pasta yapılır. Sadece ev ahalisi de değil, arkadaşlarıma eşime dostuma pasta yapmaya bayılan acayip bir bünyeyim ben. Hele doğum günlerinde özellikle o kişinin kendisini çok özel hissetmesi için yapmak en güzeli.
Neyse pastalara baktım gayetten sıkıcı geldi. Dedim kendim yapacağım kimse bunu elimden alamaz! :)
Annem marshmellow'u çok aşırı sever. Hatta onun yüzünden halen şeker hamuru yapamıyorum, ne zaman alsam bir arkamı dönüyorum bitmiş! Bu konuda bildiğiniz çocuklaşıyor :)
Dedim marshmellow'u kullanayım ben.
Bu pastanın keki çok güzel, yapımı kolay ve artıyor da, eğer küçük bir pasta isterseniz, ortadan kesin bir tarafını kullanın diğer tarafını da buzluğa atın, sonra ikinci bir pasta çıkar. Yada kalanları şantiye bulayın toplar yapın iyi oluyor.


Normal kek hamuru yapıyorsunuz yumurta şekeri çırpıp, sonrasında diğer malzemeleri ekleyerekten. Sonrasında eğer benim yaptığım gibi kakaolu kek istiyorsanız kakao ekliyorsunuz (ben yukarıya yazmayı unutmuşum)
Cream'Ole'nin kıvamını yoğunluğunu çok seviyorum. Muzlusu tam muz tadı veriyor, fındıklı ve kakaolusu ise acayip güzel bir lezzet. Pastalara çok yakıştırıyorum ben. O yüzden bu pastada her ikisini de kullandım.


Keki böyle ortadan ikiye ayırıyoruz, ve ayırdığımız parçaları da ortadan bölüyoruz.


Ve hangi kıvam istiyorsanız sıcak çikolata, süt, muzlu süt, nescafe içlerinden birini seçip ıslatayorsunuz. Ben çikolatalı capuccino ile ıslattım.
Kek biraz kıtır olduğu için yapıyoruz bu işlemi, böylelikle hem aroması oluyor hemde gayet güzel bir kıvama geliyor. Bunda ise şuna dikkat, çok ıslatırsanız hamur olur, çok aşırı olmadan neredeyse yalandan ıslatın.

Veee en sevdiğim olay kremayı sürüp, meyveleri dizmek. Ben kakaolu pasta ile muzu çok severim, annem kakao'lu pasta delisidir. Direkt der bana sakın beyaz meyveli pasta neyim almayın, yapmayın diye. Bunu göz önünde bulundurduk.

Ve pastanın üstünü fındık aromalı kakaolu cream'ole ile kaplandı.

Artan pudingleri de akşam için sabırsız olan biz mideye indirdik afiyetle :)

Ve mutlu son.
Pastanın süslemesi çok aşırı spontan oldu ama bence sevimli bir çalışma çıkardı. Hatta size bir tavsiye marshmellowları içine de koyabilirsiniz. Yerken öyle dedik, keşke içinde de olsaydı diye.




Bir ay sonrasında bile doğum gününü hatırlayıp birde üstüne şarkı yolluyorum anne nasılım? :)

Şarkıya gelirsek gayetten herkesin bildiği bir eser aslında.
"Somewhere Over the Rainbow"

Zamanında reklamlarda duyuyorduk kendisini. Benim ilk ısındığım indie şarkılardandır. Bir arkadaşım indie albümü yapmıştı toplama, onda mevcuttu ve çok sevmiştim.

Bence bu versiyonu yani hawaii'li müzisyen Israel Kamakawiwo Ole' versiyonu çok güzel. Mesela Jewel ninni albümüne almış söylemiş, resmen can çekişir gibi söyleyince tüm naif havası gitmiş. Bir dolu kişi söylemiş aslında Hendrix ve Tori Amos'da dahil olmak üzere. Ama hiç biri bu kadar sarmadı beni.
Aslında orjinal söyleyeni Judy Garland. Herkesin bildiği The Wizard Of Oz'da söylüyor.
Besteci Harold Allen, söz yazarı E.Y Harburg durun hatta o versiyonu da ekleyeyim.




Sanki o reklamdaki gibi böyle Hawaii'de iki palmiye arasındasın, hafif hafif rüzgar esiyor, elinde kitabın ve kulağında bu şarkı var. Hiçbir şey umurunda değil. En güzel hediye olur. Huzur sessizlik ve mis gibi deniz konusunu içine çekmek.
Mumu üflerken ne diledi bilmiyorum ama ben olsam bunu dilerdim.

Ve sen okuyucu bu pasta çok güzel oluyor bence dene

Afiyet olsun, iyi dinlemeler...

2011/01/19

Had To Go, Never To Go



Eveeet Pizza'yı sevmeyen insan yoktur herhalde. Yani eğer varsa toplanır döveriz mühim değil tabi :) Ya da yok sevmeyenin hakkını yeriz afiyetle.

Ben pizzayı Amerikan usulü kalın hamurlu bol bol malzemeli seviyorum. Bizim ev ince hamurlu az malzemeli İtalyan usulü sevenler ve kalın hamurlu bol bol malzemeli Amerikan usulü sevenler diye ikiye ayrıldığı için iki tepside ayrı ayrı yapıyoruz ve kimse birbirine bulaşmıyor.

Pizza'nın yanında ise benim pek bir sevdiğim, dinlemeye doyamadığım
"Poscards From İtaly" olmazsa olmaz.
Sanki Roma'dayım, gezmekten yorulmuşum da, küçük bir kafede bekliyorum, ya pizzam biraz kalın hamurlu olsa nasıl anlatsam da olsa diye söyleniyorum. Yanımda aldıklarım, bir yandan Trevi çeşmesine para atsam mı, gerçi ne olacak ayyaş herifin teki topluyor o paraları diye çen çenleniyorum. Çok yakışıklı İtalyan adamları geçiyor önümden ve ben pek bir havalı görüyorum kendimi.

Yapım aşaması aşağıda olduğu gibi. Hamurları açıyoruz tepsiye sığacak şekilde. Hamuru ekmek hamuru, eğer yoğurmak falanla uğraşmam derseniz fırından alın hamuru açın oda kolay oluyor (ben öyle yapmadım:)
Sonrasında içine baharatlı domates sosu sürüp, malzemeleri yerleştiriyoruz. Ve üstüne fesleğen serpiyoruz.
Veeee fırına yolluyoruz kendilerini.
Fırında pişmeye yakın rendelediğimiz kaşar peynirlerini ilave ediyoruz.
Ve sonrasında mideye indiriyoruz vakit kaybetmeden.




Ben şu anlattığım Roma ambiansını yakalamak için havalı bir sofra hazırlamak istedi evet. Bide bloğa ekleyeceğim ya,mum neyim koydum (genelde çok yapmam öyle şeyler)
Böyle şık şıkırdım havalı havalı yedik. Aslında şarap giderdi be dediğinizi duydum, ama nedense ben Pizza yada diğer fast food olayların yanında mutlaka kola arıyorum. Olmazsa olmazım benim :)




İlk baştaki Florence and the Machine coverladığıydı ama şarkının orjinali tabii Beirut imzalı.
Ben Florance'ı pek sevdiğimden bu coverı deli gibi sevdim. Ama şarkının orjinali de pek güzel.
Aslında şarkı öyle güzel ki kim söylese ayrı bir tat veriyor mesela Youtube'da videoları olan Agathe ve Fine adlı iki kız var onlarda çok hoş söylemişler TIK!
"the shattered soul
following close but nearly twice as slow
in my good times
there were always golden rocks to throw
at those who admit defeat too late
those were our times, those were our times"




"and i will love to see that day
that day is mine
when she will marry me outside with the willow trees
and play the songs we made
they made me so
and i would love to see that day
her day was mine"




Şimdi pizza'yı yapın bence ve mideye indirirken bu huzur dolu şarkının eşliğinde kendinizi Roma, Milano, Floransa, Venedik karnavalı, Toscana, Sicilya'da artık nereye gitmek istiyorsanız orada hayal edin. Ya da sevdiklerinizi çağırın kahkahalar eşliğinde mideye indirin.

Afiyet olsun, İyi dinlemeler...