2014/12/14

Kete is the New Lembas!


Lembassever olduğumu artık herkes biliyor. 
Daha önce şu postta gerçek lembas peksimetlerini denemiştim. Ama tabii bizim Lembasımızın yerini alamadı sori Galadriel. 

Bizim Lembasımız Kete. 
Diyelim birimiz yurt dışına gidiyoruz, illa annem erzak olarak kete yapar koyar yanına. Hiçbir şey bulunmazsa kete imdada yetişir. Böyle bıçakla bölersin, yanına alıp gezersin. Tamamdır. Hem çok doyurucu, hem de acayip lezzetlidir.

Her yörenin farklı bir ketesi var. Benim favorim bizim Kayseri ketesi. 




Yapılışı;

İçindekiler;
1 litre süt
2 bardak sıvıyağ
1 küp veya 2 paket toz maya
1 yemek kaşığı şeker
1 silme yemek kaşığı tuz
Alabildiği kadar un

Unlu iç malzemesi için;
1 paket margarin yada o kadar tereyağı
Alabildiği kadar un (kuru bir malzeme olacak)


Malzemeyi karıştırıp, iyice ele yapışmayacak şekilde oluncaya kadar yoğurun. Sonra mayalanmaya bırakın. Mayalandıktan sonra tekrar yoğurup bu işlemi iki kere tekrarlayın. 

Sonra içi için yağı eritip, içine un ilave ederek kavurun üstteki gibi olacak. Un kokusu çıkıncaya kadar kavurmak yeterli olacaktır. 
Sonra hamurdan iri bezeler alıp yassılaştırıp içine unlu harcı koyup kapatıp ters çevirip bastırıyorsunuz. Üstüne yumurta sarısı sürüp çatalla küçük delikler açıp, bastırıyorsunuz 

Çıkınca temiz bir bezle sarıp, ağzı kapaklı bir kaba koyuyoruz ki terleyip yumuşak olsun. Sonra öle bayıla yemeye hazırız. 

Biz Kete gecesi yapıp Orta dünya şarkıları dinledik. Size ise şarkı Billy Boyd'un The Last Goodbye'ını getirdim. Gözlerim dolu dolu izledim.  17 Aralıkta yeni film vizyona girecek ve biz Orta Dünyaya veda edeceğiz. Yoo hayır ağlamıyorum gözüme çörekotu kaçtı!
LOTR ve Hobbit filmlerinden görüntülerle yapmışlar nasıl ağlamazsın!

Bugün üçüncü Orta Dünya yazım diğerleri için;

Orta Dünya'nın Çizerleri | Alan Lee & John Howe yazısı için tık tık
Québec'te Hobbit konseptli butik otel  Entre Cîmes et Racines için tık tık


Afiyet olsun efenim... İyi dinlemeler...

2014/04/27

Magnolia Pudding, Çilekler ve Austen



Merhaba, geçen haftalarda Austen haftasonu yaptık. Yanına ise Magnolia Pudding çok giderdi. Hazır çilek de çıktı hemen yapalım dedim. 
Orijinali ise muzluymuş, olsun. Onu da yaparız daha sonra. 

Tarife geleyim hemen. 

İÇİNDEKİLER

Puding için; 
1 kg süt 
1,5 bardak şeker 
3-4 kaşık un (aslında ne kadar alabiliyorsa) 
Yarım paket margarin 
damla sakızı (yada yoksa falım sakız)
 2 paket vanilya 


Ayrıca başka bir kapta 
1 Paket krem şanti
1 paket çiğ krema

Kedidili biskivü
Çilek veya muz
3-4 tane Torku framboazlı çikolata -konulmayabilir- 

Öncelikle tencerede tüm malzemeleri ekleyip puding'i yapıyoruz. Başka bir kapta ise Krem şanti ve kremayı çırpyoruz ki asıl önemli olan kısmı burada. Mükemmel bir sonuç elde etmek için bu krema ve krem şanti ile kısmı sakın es geçmeyin. 

İki karışım biraz soğuyunca puding'in içine krema+şanti ile yaptığımız karışımı ekleyip hand bleanderdan geçiriyoruz. 

Sonra sunum kaselerine önce bu karışımdan koyup sonra kedilini biraz sütle ıslatıp koyuyoruz ve sonra çilekler ve isteğe bağlı olara araya çikolata ekliyoruz ki Torku'nun framboazlı çikolatası mükemmel oluyor. 
Onların üstüne yine puding ve çilek ekleyip sunuma hazır hale getiriyoruz. 

Kesinlikle mükemmel bir tat mutlaka deneyin. Çok zor da değil bence yapımı gayet eğlenceli. Krema ve krem şanti kremsi bir hava veriyor pudinge. Açıkçası bundan sonra her yaptığım pudingde yer alacak bir iki oldular. 
Bu tarife ek olarak Labne peyniri de var ama ben eklemedim. Çünkü onu her puddingde sevmiyorum.

Yakında orijinali olan muzluyu deneyeceğim ve kedidili yerine kendi yaptığım biskivüleri koyacağım. Bakalım nasıl olacak ehehe :) 


Jane Austen'ın tüm klasiklerini izledik o hafta sonu. Ben açıkçası Bbc History Dramalarını çok seviyorum. Bu konuda çok iyiler. 
En favorim tabii Colin Firth ve Jennifer Ehle'nin oynadığı 1995 tarihli mini dizi Pride and Prejudice. 
Müziği ise 2005 tarihli Keira Knightley ve Matthew Macfadyen'ın oynadığından aldım -ki o filmi de çok seviyorum- 

Dario Marianelli imzalı filmin soundtracki. O kadar iyi ki, olmasaymış kesinlikle yarım kalacakmış. Dario Marianelli kesinlikle bu yüzyıla ait olmayan biri. Olmamalıydı da. 

Size de tavsiye derim böyle bir haftasonunu çok iyi geliyor. Güzel bir çay sofrası hazırlayın ama yanına benden söylemesi ^^ 

Afiyet olsun efenim... İyi dinlemeler...

2014/04/07

Lembas Peksimeti


Merhaba sonunda uzun zamandır yapmayı istediğim tarifi yaptım. 
Elflerin yol ekmeği Lembas peksimeti yaptım. Legolas'ın burada şaşırması her zaman bunun yapılmadığından dolayı. Kraliçeye özgü bir yiyecek. Tarif Doriath kraliçesi Melian tarafından bilinmekteymiş -ah Melian bana doğru dürüst öğretsene şunu!- sonra ondan Galadriel'e geçmiş. Çok hayati zamanların dışında elf olmayanlarla paylaşılmaz. Orklar ve Gollum ise sevmezler. Gerçi Hobbitlerin de çok severek yedikleri söylenemezdi eheh 

Bir tanesi çok doyurucu olup, uzun bir zaman acıkmamayı sağlıyormuş. Tabii yine Hobbitlerde işlemedi bu durum aşağıda görüldüğü gibi :) 


Tarife gelirsek şayet nette o kadar çok tarif geziyor ki anlamadım hangisi. En çok yapılanı seçtim bende 

6 kaşık tereyağı
2 bardak un
1 kaşık kahverengi şeker yada bal 
1 yumurta
3 kaşık krema 
Mallorn ağacı yaprağı

Bir kabın içine un ve tereyağını koyun ve sonra diğer malzemeyi ekleyin ve yoğurun. Sonra açıp kareler halinde kesip, çarpı atın üstüne. 
Orta ateşte 15 dakika pişirin. 


Mallorn ağacı yaprağına en yakın ayva yaprağı diyorlar. Ben yaprakla falan uğraşmak istemediğimden, bir de bunlar elinde kalsın istediğimden kumaştan yaptım. Sonra peçete olarak kullanırım muhtemelen :) 


Tat olarak üstüne şerbet dökülmemiş şekerpare aslında. Çok sevdin mi derseniz bayıldım sayılmaz. Yani bizim dünyamızdaki yol ekmeği buna bin basar sori Galadriel. 
Bizim yol ekmeği ketedir. Onu da sonra yapalım bari. 
Ve ayrıca Ortadünyanın baya bir tarifine ulaştım yavaş yavaş onlar da gelecek buraya. 

Playlistimde de Lothlórien ezgileri olsun istedim. Lembas yapıp oraları hissetmeye çalıştık bir nevi. Hatta tüm haftasonunu LOTR izleyerek geçirdik. 



Afiyet olsun efenim... İyi dinlemeler...


2014/03/23

Yulaflı Kurabiye ve Mykonos




Bugün size çok güzel bir yulaflı kurabiye tarifi vereceğim.Özellikle benim gibi diyetteyseniz yeşilçayın yanına harika bir atıştırmalık gidiyor. 
Baktım bir tane kurabiye 57 kaloriye denk geliyormuş. Zaten günde en fazla 1 tane yiyebiliyorsunuz, hatta yarımı bile kesiyor tatlı isteğinizi. Tadı ise gayet güzel, hatta beklediğimin üstünde çıktı. 
Resmen acıbadem kurabiyesi gibi. 
Bu tarifi sevgili blogger arkadaşım junkheadinpurpleland'in instagramından aldım. İlk o yapmıştı, muzlu ve nutella ile olanını. 
Ben ise orijinal tarife bağlı kaldım. 

Tarifi
Çeyrek bardak esmer şeker
1 yumurta
1 bardak yulaf
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı fıstık ezmesi (3/4 bardak) 
damla çikolata, badem, fındık, muz, yaban mersini artık isteğe bağlı olarak ne isterseniz koyabilirsiniz. 

Yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye karışımı az az döküyorsunuz, ben dondurma kaşığıyla hallettim olayı. 
Onlar pişerken yayılıyorlar. 
Orta ısıda 20 dakikaya yakın (yani üstleri kızarıncaya yakın) pişiriyorsunuz. 
Ve voila!

Piştikten sonra üstünü kapatırsanız o acıbadem havasını korurlar sanırım çünkü bir süre sonra hafif sertleşiyorlar kapatmazsanız. 
Bugün yaptığımda onu deneyeceğim. 


Kurabiyenin en iyi tarafı dediğim gibi çabuk doyurması. Yulaf olduğu için şişkinliğinizi de alıyor. Uzun bir süre de gidiyor bir ölçü. Deli gibi yemezseniz 1 hafta dayanıyor. 

Şarkımız Özgenin de sevdiği bir şarkı biliyorum. Benim çok sevdiğim Seattle'lı Fleet Foxes grubunun en bilinen şarkısı Sun Giant albümünden çıkan "Mykonos". Çok güzel bir videosu vardır. Ezbere bildiğim ender şarkılardandır ayrıca. Dinlemekten bıkmayacağım, bir ortamda çıktığında kocaman gülümsediğim ve eşlik etmeye başlayıp paralel evrenime gidip oduncu gömleğimle sahilde takıldığım doğrudur. 

Bu şarkının şu coverı da çok güzel. Onu da dinlemenizi tavsiye ederim. 



Afiyet olsun efenim... İyi dinlemeler...

2014/03/22

Kuyutorman Tartı ve Tartoletleri


Merhaba size Legolas'ın diyarı Mirkwood'dan tart ve tartolet getirdim. 
Tumblr'da bu görseli gördüğümde aklıma benim de Mirkwood Pie'ı yaptığım geldi. Buraya eklemeyi unutmuştum. Açıkçası bal kabağının mevsimi bitti diye de eklemeye çekindim. 

Ne tatlı bir illustrasyon olmuş öyle yahu bayıldım. İllustrator'un sayfası burası
Çok hoş çizimleri var. Lee Pace'ın daha önce oynadığı bir dizi vardı benimde severek takip ettiğim Pushing Daisies diye. Orada çok lezzetli tartlar yapan bir adamı canlandırıyordu. 
Ona ithafen bu sevimli çizimi yapmış. 


Ben bu tart'ı nasıl yaptım'a gelirsek şayet, esasen tam istediğim gibi olmadı. Hamuru benim klasik sürekli kullandığım kurabiye hamurum. Tarifi burada

Pudingi tramisunun pudinginden. Üst katmanı ise bal kabağı. Kabak tatlısı yapar gibi bir gün öncesinden şekerde bekletiyorsunuz. Sonra ertesi gün bleanderdan çekiyorsunuz.

Bizimkiler çok beğendiler sevdiler ama ben yine de bunu seneye bir kere daha farklı bir tarifle denemeyi düşünüyorum. Bide içine labne eklemeyi düşünmüyorum, bal kabağı ile yakıştıramadım.

Tartoletler bu hamurda daha güzel oluyorlar orası kesin.


Bundan sonra fantastik tarifler deneyeceğim. Lembas ileri projelerimden. 

Şarkı ise blog yazısını yazarken başlayan Sourberry'deki Çıkın Çıkmazı programında çalan ilk şarkı. 
Unutmuştum öyle iyi geldi ki. Ryan Adams büyük adamsın. 2001 Gold albümünden çıkan şarkının sonra bir çok kere coverları yapılsa bile orijinalinin yerini tutmadı -bence- 

Yazıyı tamamlarken The Shins- New Slang çaldı şimdi onu eklemeden duramayacağım. 
İnsana tart yerken, kırlarda gezerken ezdiğin yaprakların hışırtısı kadar huzurlu gelen şarkıdır. 



Afiyet Olsun efenim...İyi Dinlemeler...