Etli Yaprak Sarması ve Müthiş Şarkı

Bu hafta etli yaprak dolması sardık Tokat yaprağıyla.

Ama muhteşem olmuştu ya, ben bile az bir şey yedim.

Biz bu sefer içine rende havuç da koyduk. Değişik bir tat vermiş. Ve bol soğan olması lazım. Bazıları çok az koyuyorlar ama öyle de tadı olmuyor. Yani soğanı sevmeyen kişiler için anlarım da, benim gibi soğan aşığı birine az geliyor.

Küçük sarmıyoruz biz, ne öyle sırf yaprak mı yiyeceğiz. Zeytin yağlısını bile kalın severim. Ot zaten bol miktarda yiyorum, yedim mi içini yiyeyim değil mi? :)

Ve Müzikler kısmında çok sevdiğim bir tanem Chris Robinson'umun grubu The Black Crowes ve onların en muhteşem şarkıları She Talks To Angels var.

En sevdiğim yemeye, en sevdiğim şarkı eşlik ediyor.

Steven Tyler'ın dediği çok doğru

"bir insan böyle bir şarkıyı ancak ömründe bir kere yazar". Ya da yazamaz.

O dönemde bir şey var, hep böyle şarkılar çıkmış.

Şimdi ise bu denli insanın içine işleyen şarkılar nadir yapılıyor.

Neyse çok konuşmayayım, izleyin iç geçirin benim şimdi yaptığım gibi, dinleyin.

Afiyet olsun, iyi dinlemeler...

Ispanak Salatası & Sheryl Crow

Uzun zamandır diyette olduğumdan dolayı burayı çok boşladım. Lakin bir dolu tarif var elimde. Ve diyet yemeklerine de yer vermeye karar verdim. Gerçi çok birşey yemediğimden o nasıl olacak bilemiyorum :)

En çok yediğim bu salata. Kolayıma geliyor, hemde çok doyurucu.

Pazara gidip 1 kilo ıspanak ve 1 kilo havuç alıyorsunuz (marketten de alınır sorun değil:)

Sonra gelir gelmez ıspanakları yıkayıp (o iğrenç çamurlarını akıtmak için kırklayıp) suyunu alıp, doğrayıp dolaba atın. Havuçları da rendeleyin, onu da atın dolaba. Böylelikle 1 akşam uğraşıp 3 gün ne yiyeceğim derdi yaşamıyorsunuz. Buna ben sadece nar ekşisi ekliyorum. Araştırdım kalori değeri yokmuş, aksine yağ yakıcı özelliği varmış lakin ayrıca zeytin yağı eklerseniz kalori olarak size dönüyormuş. Biraz da konserve mısır ekleyince çok doyurucu bir salata haline geliyor. Ben çok çok az tuz ekleyip, yağ hiç eklemiyorum lakin isteğe bağlı ekleyebilirsiniz.

Bu salata çok doyurucu gerçekten. Ben öğlen yiyorum, akşam bile acıkmıyorum. Aynı zamanda ıspanağı çiğ yediğiniz için besin değerleri de tavan durumda. Tam bir detoks salatası. Bizim evdekiler başka salata yapayım benden önce bitiriyorlar, buna ise burun kıvırdıkları için işime ayrıca geliyor :)

Müzikler kısmında ise güzel hatun Sheryl Crow var. Bunu yerken onu dinliyordum esasen.

Benim en öle bayıla dinlediğim Sheryl şarkısı muhteşem Guns'n Roses coverı Sweet Child O'mine. O coverdan önce pek dinlemezdim. Ama gerçekten çok iyi söylemiş. Zaten şarkı o denli güzel ve her zaman beni duygulandırır ki, bir kere çok anısı olan bir şarkı. Şu postu yazarken bile gözlerim doluyor sayesinde. İlk gençlik yıllarım, ilk dinlediğim zamanlar aklıma uçuşuyor. Neyse...

Sheryl cover insanı esasen. Behind Blue Eyes'ı da çok severim onun sesiyle.

Arada bir unpluggedlarını izlerim youtube'da.

Kid Rock ile bu Picture düetini çok dinlemişliğim vardır. Hatta bir dönem çok dinleyip, hislenirdim :)

Lakin bugün fark ettim hiç klibini izlememişim. Kid Rock'ı tanıyamadım mesela (bu Kid Rock mı aaa ne değişik burada diyerekten)
Özellikle şu sözler acıtır;

I thought about you for a long time
Cant seem to get you off my mind
I cant nderstand why were living life this way
I found your picture today
I swear Ill change my ways
I just called to say I want you to come back home
I found your picture today
I swear illc hange my ways
I just called to say I want you to come back home
I just called to say, I love you come back home

Afiyet olsun efenim, iyi dinlemeler...

Ramen

Uzak doğu mutfağı ilgi alanlarımdan. İzlediğim animeler ve kore dizilerinin bunda etkisi büyük. Yediklerini merak ediyorum. En çok ramen yiyorlar. Daha önce Leader Ramen alıyordum ama onu pek sevmedim. Su gibi ve içindekiler sanki bana plastik yiyormuşum gibi geliyor. Onun için sıvadım kollarımı :)

Öncelikle benim bu tarifim çok basit. Daha geliştirilmesi gerekiyor. Yani her şeyiyle kendim yapmak istiyorum bir dahakine.

Kendim yapmadım derken hazır çorba kullandım ondan. Hazır kremasız tavuk suyu çorba aldım. Onu yapıp noodle'ları içine attım. Malzeme olarak mantar ve mısır kullandım. Onları kavurup çorba piştikten sonra hepsini bir kaseye aktardım ve baharat ekledim oldu size basit bir Ramen. Zamandan kazanmak ve değişik bir tarif yapmak (birazcık hava atmak) isteyenler için bence uygun oldu.

Bir daha yaptığımda mesela çorbasını kendim yapar içine tavuk didiklerim. Ve tabii biraz daha malzeme eklerim. Burada onu da paylaşacağım.

Hazır Leader Ramen'ler böyle bir şey, bilen bilir. Sıcak su ekleyip yiyorsunuz. Ama ev yapımı daha güzel (bence)

Müzikler kısmında bunu yaparken Emma Shapplin dinliyordum, onu ekleyeyim. Çok hoş bir kadın gerçekten, yorumculuğuna söz söylememe gerek var mı?

İki şarkısını çok seviyorum bir "La notte etterna" çok güzel şarkıdır. Sonsuz Gece anlamındaymış.
Ve Macadam Flower albümünün çıkış parçası "Nothing Wrong" Bu şarkının özellikle klibini çok seviyorum. Emma Shapplin'in tarzını aslında öbür bloğuma taşıyayım, çünkü tam benim tarzımda giyiniyor :)

Afiyet olsun efendim, iyi dinlemeler...

Damla Sakızlı Muhallebi ve Aynı Tadı Veren Grup Karmin.

Uzun zaman oldu muhallebi yemiyorduk, acayip canım çekince yapacağım yahu dedim. Annemin tarifi çok güzel oluyor, hazır damla sakızımız varken bu olayı daha bir şenliklendireyim dedim.

Ve yeni keşfim Karmin. Ama buraya yazıyorum bu grubu ileride çok göreceğiz.

Tarife gelelim önce.

1 kg süt

1,5 bardak şeker

3-4 kaşık un (aslında ne kadar alabiliyorsa)

Yarım paket margarin

damla sakızı (yada yoksa falım sakız)

2 paket vanilya

2 yumurta

Yumurta hariç tüm malzemeyi katıp, yüksek ateşte kaynayıncaya kadar karıştırıyorsunuz. Sonra biraz soğumasını bekliyorsunuz. Ve yumurtaları ekleyip hand bleander'dan geçiriyorsunuz. Mis gibi kokusu oluyor tabii

Bizimkilerin üstüne damla çikolata da ekledik, damla damla oldular :P

Şimdi gel gelelim "Müzikler" kısmısına.

Damla sakızlı muhallebi tadında, şeker gibiler onlar.

Karmin grubu iki kişilik şirin bir grup. Amy Heidemann ve Nick Noonan Berklee College Of Music'te bir araya gelip, yaptıkları harika cover'larla dikkat çekmişler. Ama kimler kimler yok ki, şarkıların orjinalinden daha güzel olmuş Karmin versiyonları.

Aynı zamanda nişanlılarmış bu şirin çift.

Nick classic rock ve jazz alt yapısı, Amy'nin R&B ve pop hatta hatta rap havası ile birbirlerini tamamlamışlar. Ama hakikaten mutlaka dinleyin ben çok beğendim. Özellikle Katy Perry Firework cover'ı süper, bu şarkıyı şimdi çok sevdim ben.

Amy'nin havası, tarzı da çok hoşuma gitti. Bandcamp'tan karşıma çıktılar, o siteyi çok seviyorum inanılmaz hazineleri bünyesinde barındırıyor. Amy'ler hep böyle yetenekli mi diye düşündürttü beni, özellikle "Look At Me Now" şarkısında ablacım ne yaptın sen diyip, Chris Brown'a sen bırak o şarkıyı dedirtiyor. Bir çok rapçiden çok çok daha hızlı neredeyse, raple arası pek olmayan bana bile sevdirdi. Oldies görüntüsü, şirin ve tatlı havası ile bu Amy'e hemen kanım ısındı.

Daha birçok cover var dinle dinle bitmiyor o süper coverları dinlemek için TIK!

Sadece şarkılar değil, tarzı ile ilgili de tüyolar veriyor sevgili Amy Karmintube'de. Mesela ben saçlarını çok beğendim hemen o video'yu izledim.

Neyse dinleyin, izleyin kocaman gülümseyin içiniz açılsın.

Afiyet olsun, iyi dinlemeler, izlemeler...

Bayram Tatlıları Şekerpare, Gülpare ve Bugün Bayram

Barış Manço - Bugün Bayram

Zafer bayramımız ve ramazan yada şeker bayramımız kutlu olsun...

Bayramlarda annem mutlaka bizi bu şarkıyla uyandırır, bulur buluşturur açar. Sonrası Türk sanat musikisi olur.

Bu bayram tatlılarımız Şekerpare ve Gülpare.

Tarifi;

2 yumurta

2 çorba kaşığı irmik

1 paket margarin

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

Alabildiği kadar un

Şurubu;

4 bardak şeker

4 bardak su

1/2 limon

isteğe göre gül suyu/vişne şurubu

Hamuru ister bu şekilde gül şeklinde, ister yuvarlak yada yassı yapıp pişirin. Sonra tatlı ve şurup sıcakken dökün tatlı şurubu çektiksin. Afiyetle yiyin.

Ve maraş usulü dondurma ile harika oluyor.

Afiyet olsun, iyi dinlemeler ve iyi bayramlar...

Kalpli Pancake ve Opheliac (Emilie Autumn)

Geçenlerde kırtasiye ziyaretlerimden birinde bir anda bu kalpli tavayı gördüm ve gözlerim belerdi hemencecik :)

Yumurta yapılıyor lakin ben pek o amaca hizmet etmeden "bunda harika pancake yapılır" dedim.

Evet görüldüğü üzere şirin mi şirin pancake'ler yaptım. Bol Peripella ile yedik :)

Malzemeler;

3 yumurta

1 bardak süt

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

1 fiske tuz

1 fiske şeker

Alabildiği kadar un.

Sonrasında krep gibi pişiriyoruz. Budur olay! Bunun yıldızlı olanı varmış, ondan bulursam affetmeyeceğim yine.

Müzikler bölümünde bu aralar yine takıldığım Emilie Autumn var. Özellikle bu albümü çok seviyorum, çok da dinliyorum. Yaptığı müziği "victoriandustrial" diye tanımlıyorlar. Kendisini, günahım kadar sevmediğim Courtney Love keşfetmiş. Zaten hatun nerede iyi müzisyen varsa buluyor (neyse o konulara girmeyelim) misal Melissa Auf Der Mauf örneği var.

Emilie'nin müzikal geçmişi 4 yaşında başlamış. 20 yaşına kadar Bach eserlerini başarıyla icra etmesiyle ün yapmış. Sonrasında kendi ayakları üstünde durmayı görev bilip, albümleri piyasaya sürmeye başlamış, ama dediğim gibi Courtney Love "America's Sweetheart" turuna Violansel çalarak dahil olmuş.

İlk albümü "Enchant" periler, fantastik öğelerle dolu, barok havası barındırıyordu.

Opheliac'ın hikayesi ise 1800'ü yıllarda yaşayan ingiliz seri katil Mary Ann Cotton'dan etkilenilerek yapılmış konsept bir albüm.

Onu yer yer Tori Amos'a benzeten olabilir, ki ben Tori fanı olarak pek sevdim. Emilie iyi bir müzisyen ve söz yazarı olmasının yanı sıra, aynı zamanda şair, yazar, tasarımcı, illustrasyon sanatçısı. Kendi tasarımlarını sergilediği WillowTech House isimli bir markaya sahip ki o Sycorox blog da yer alacak. Böyle aşırı yaratıcı bir kadını tanıtmasam olmazdı. Pembe saçlı, gotik görünüşlü (seviyoruz o hallerini), korsetli, ortaçağ, periler yada Alice Harikalar diyarından gelme enteresan görüntüsü ile dikkat çekiyor hemen. Ve böyle güzel bir albümün yer alması gerekirdi bloğumda.

Favorim The Art Of Suicide ve Liar. Aynı zamanda şarkıların akustik hallerini de ekstra dinleyin.

Misery loves company

And company loves more

More loves everybody else

But hell is others

Afiyet olsun, iyi dinlemeler...

Pasta Spontane ve Luisa Maita

Pasta isimli Kore dizisinden etkilenip yaptım bu makarnayı. Onlar gibi tava kullanmaya çalıştım, ara ara "Yeee Şef!" dedim. Choi Hyun Wook'un o tok kızgın sesi kulağımda çınladı resmen. Bunun öyle özel bir tarifi yok. Son derece spontan çıktı ortaya.

Onun için uydurmasyon ismi "Pasta Le Spontane" olsun :) Soğanları, biberleri sebze soyucusu ile ince ince zar gibi yaptık, sonra domates rendesi girdi işin içine. Ve bol miktarda sarımsak. Bu kadar. İyice kavurup sosu hazırlıyoruz.

"Müzikler" kısmına gelirsek bandcamp'ta keşvettiğim Luisa Maita tam bu yemeğin arka fonuna uygun. Brezilyalı şarkıcı, müzisyen bir aileye mensup. Babası kendi gibi müzisyen, annesi prodüktör. Her ne kadar latin ezgileri ile süslü olsa da albüm, yer yer indie tadı aldım ben. Böyle yaz günü hafif hafif esen rüzgar gibi sesi ve müziği. Üstte play'e bastığınız zaman tüm albüm elinizin altında.

Albüme isim veren ilk parça Lero- Lero ve 9. parça Um Vento Bom favorimlerim oldu

Ben cacığı caciki şeklinde yoğurdu koyu seviyorum. Öyle ayran kıvamını hiç tercih etmem bile.

Ve yazın en favori içeceği ev yapımı ICE TEA! Hastasıyız!

Afiyet olsun efenim, İyi dinlemeler...

Beyaz Çikolata ve Çilek Soslu Ekler Yanında 77 Bombay Street Kardeşlerle

Dün artık diyetimi bir kenara bırakıp beyaz çikolatalı, çilek soslu eklerimi yaparım arkadaş! dedim. şurada yapılışını ve tarifini vermiştim. O tarifin beyaz çikolata soslusunu düşünün bu seferki öyle oldu. İçlerini damla sakızlı cream'ole ile doldurduk. Muazzam oldu ama görüldüğü üzere. Yanına da karadut suyu ile harika ikili oldular.

Ve müziksiz olmaz tabi!

Şarkılar ise İsviçre kökenli dört kardeşten oluşan 77 Bombay Street'in. Çok sevdim bu grubu hemen kanım ısındı. Grubun ismi kısa süreli yaşadıkları Avustralya 77 Bombay Street'ten geliyormuş. Sonra dağ evlerine geri dönüp kavga ede ede şarkılarını yapmışlar. Kardeş olup kavga etmeden durmak sanırım imkansız bir şey. Çok farklı müzik zevkleri olan kardeşler, bir çatıda bir albümde -ki bence harika albümleri- bir olmuşlar sanki. İlk olarak "47 Millionaires" dikkatimi çektiler. Ne güzelmiş derken Long Way, Up In The Sky ile tüm albümü dinledim. Ve her gün sürekli bir defa dinlediklerimden oldular.

Albümleri güzel yaz günlerinde, insanın içindeki "doğaya gidelim, sade bir yaşam ve bol folk müzikle yaşayalım" duygularını ortaya çıkarıyor.

Ve şu üstlerinden çıkarmadıkları ceketlerini pek seviyorum. Bu şarkılarını da.

Ve sonunda mutfak köşemiz eski haline döndü. Eskiden 30 yıllık koltuklar buradaydı ama artık kullanılamaz hale gelince verdik ve bu harika köşeden olduk. Sandalyeler işe yaramadı aynı etkiyi veremedi. Ve bizde bit pazarından-evet doğru duydunuz- çok komik fiyata bu büro mobilyalarını aldık. Masayı da boyayınca eski mutfak köşemize ve mutfak sohbetlerine kavuştuk. Burada sohbetin ayrı bir tadı vardır.

Afiyet olsun, iyi dinlemeler...